Bismillahirrahmanirrahim...
Furkan...
Gazzemiz'de Mavi Emzikli Bebek sanki yüzüme tükürüyor; 'Senin suskunluğun beni bu hale getiren, küllere boyayan!' diyor adeta... Tel örgüler ardında, başında kara çuvalla oğlunu sakinleştirmeye çalışan baba bana bağırıyor; 'Durma öyle, seyretme. Yardım et !' diye... Çeçenyamız'da Rus uçaklarından atılan bebeklerle oynarken bir anda patlayan, kolu-bacağı metrelece öteye fırlayan kız çocukları gözlerimin içine içine bakıyor Furkan! Zulüm yağıyor Kudüsümüz'e, ölümler yağıyor Siyah İncilerimiz'in ülkesine... Dilim susturuluyor, ayağıma prangalar vuruluyor, pimi çekilmiş bomba elimde; direnişimi tehdit ediyor... Ama işte; kalemim susmuyor, durmuyor, dayanamıyor... 'İki elin kurusun Hakk'ı yazmazsan!' diyor. Rabbim şahid, Sen şahidsin, annem şahid, kalemim şahid; bu zulüm benim gönlüme işliyor... Canım yanıyor, kanım donuyor, elim titriyor ve kalem... Kalem üşüyor. Gülşah ÖZEL İstanbul, 25.01.2012 |